ZEKERİYA TÜMER "CUMHURİYETÇİ DEMOKRAT PARTİ HAREKETİ HAKKINDA PROJE; UYGULAMA VE EYLEM PLÂNI ÖNERİLERİ" (Ocak 2018-Kartopu Hareketi İnisiyatifi)

ZEKERİYA TÜMER

CUMHURİYETÇİ DEMOKRAT PARTİ HAREKETİ HAKKINDA PROJE; UYGULAMA VE EYLEM PLÂNI ÖNERİLERİ

Bizim aklımıza; VATAN denilince ATATÜRK, ATATÜRK denilince VATAN gelir.

Yolumuz ve düşüncemiz: Mustafa Kemal Atatürk’ün yolu. Düşüncemiz- Kemalist düşünce.

AMAÇ:

1-Ülkemizin emperyalist güçlerin baskısından kurtulması için, halkın bilinçlendirilmesi yönünde çalışmalar yapılması. Konferanslar, paneller ve eğitim çalışmaları düzenlenmesi.

2- Devleti yöneten siyasi iktidar başta olmak üzere, tüm kurum ve kuruluşlara, bilhassa ordumuza, polisimize ve tüm güvenlik güçlerimize gereken desteğin verilmesi.

3- Vatanın bölünmemesi, parçalanmaması için gereken bilinçlendirme çalışmalarının yapılması.

4- Gönderden Bayrağımızın indirilmemesi, minarelerden ezan sesinin susturulmaması, İslam dininin kutsiyetine önem vererek, halkı, toplumu, milleti Allah ile aldatma çabasında olarak, hem İslamiyet’e ve hem de topluma zarar veren Dinci geçinen Dinsizlere karşı, toplumun uyarılması, bilgilendirilmesi için gereken çalışmaların yapılması.

5- Vatanın bölünmez bütünlüğü, ulusun bağımsızlığı, Laik, Demokrat, herkese eşit muamele eden bir Hukuk Devleti ilkesini benimsetmek için çaba harcamaktır.

6- Ekonomik kalkınmanın sağlanması, milli gelirin artması, yer altı ve yer üstü madenlerin, verimli toprağın değerlendirilmesi, milli bir politika izlenerek, üretimin arttırılması gerektiğine inanmaktayız. Bu konuda gereken çalışmaların yapılması isteğimiz ve dileğimizdir.

7- Et ve Saman dâhil, hemen her şeyi ithal eden bir ülke konumundan çıkabilmek, üretimin arttırılması ile mümkündür. Bu yönde gereken çalışmaların yapılması.

8- Sanayinin büyümesi, hayvancılık dâhil, meyve ve sebze üretiminin arttırılması, ülkenin boş alanlarına ağaç fidanları dikilerek, ormanların arttırılması gerektiğine inanmaktayız.

9-Kalkınma Hamlesi ATATÜRK’ÇÜ  (KEMALİST) DÜŞÜNCE ve Milli Politikalar ile başarılabilir.

10- Türkiye Cumhuriyetinin Misak-ı Milli sınırları içerisinde kalan toprakları üretime yönlendirildiğinde, dünyayı besleyebiliriz. 3 tarafı denizlerle çevrilmiş, kendisine ait Marmara Denizi olan, gölleri, nehirleri, barajları bulunan nadir ülkelerden birisi olan ülkemiz, buralardan üreteceği, besleyip büyüteceği balıklar ve deniz ürünleri ile, Dünya’ya balık ihraç eden ülke konumuna gelir.

11- Elektrik enerjisi üretebilecek, her türlü imkâna sahip, teknolojik olarak bu bilgi ve donanıma sahip ülkemiz, dışa bağımlı olmamalı, kendi enerjisini kendisi üretmelidir.

12- Ülkemizde Doğal gaz, Petrol olmaması mümkün değildir. Ülkenin dört bir yanında yer altından çıkan şifalı sıcak suların olduğu yerde, doğal gaz da, petrol de vardır. Önemli olan dış güçlerin baskısından kurtularak kendi değerlerini kullanabilmektir.

13- Bor Madeni dâhil, her türlü madeni bünyesinde barındıran dağlarımız vardır.

Önemli olan değerlendirebilmektir. Madenlerin yabancılara satılması engellenmelidir.

14- Ekonomik kalkınmayı sağlayamayan ülke, insanına milli, manevi duyguyu aşılayamayan, milli politika uygulayamayan devletler bağımlı olur ve neticede sömürge haline gelir. Kalkınmış ülkeler, kalkınamamış ülkelerin kanlarını vampir gibi emerler.

Mustafa Kemal Atatürk’ün uyguladığı, düşündüğü ve bizlere emanet bıraktığı eserlere sahip çıkabilmek bizlerin görevi olmalıdır.

ÜLKEMİZİN İÇERİSİNDE BULUNDUĞU DURUM BELLİDİR. EMPERYALİST GÜÇLER İÇERİDEKİ DÜŞMANLAR İLE İŞBİRLİĞİ İÇERİSİNDE ÜLKENİN BÖLÜNMESİ VE PARÇALANMASI İÇİN ÇABA HARCAMAKTALAR.

BUNA DUR DEMENİN ZAMANI GELDİ DE GEÇİYOR.

BİZLER GÖRÜŞ VE DÜŞÜNCELERİMİZLE BİRLİKTE EĞİTİMSEL ÇALIŞMALAR VE UZMAN KADROMUZLA ÜRETECEĞİMİZ PROJELERLE, MUSTAFA KEMALİN YOLUNDAN GİDEREK, ÜLKEMİZİN İÇERİSİNDE BULUNDUĞU DURUMDAN ÇIKMASI İÇİN ÇALIŞMALAR YAPACAK KİŞİLER İLE BİR ARAYA GELMEK İSTEMEKTEDİR.

Bu düşüncelerimize evet diyebilen Atatürkçü (Kemalist) Düşüncede olan kişilerle gerekli çalışmaları yapmak istiyoruz.

CUMHURİYETÇİ DEMOKRAT PARTİ HAREKETİ

İLKE VE HEDEFLER:

“Tek Millet, Tek Bayrak, Tek Vatan, Tek Devlet DEĞİL.

TEK TÜRKİYE CUMHURİYETİ DEVLETİ,

TEK MİSAKI MİLLİ HUDUTLARI İÇERİSİNDEKİ TÜRKİYE CUMHURİYETİ VATANI

TEK AY YILDIZLI TÜRK BAYRAĞI

TEK TÜRKİYE CUMHURİYETİ DEVLETİ SINIRLARI İÇERİSİNDE YAŞAYAN VE NE MUTLU TÜRKÜM DİYEBİLEN MİLLET.

TEK YOL MUSTAFA KEMAL ATATÜRK’ÜN YOLUDUR.

1938’DEN SONRA İKTİDARA GELEN HÜKÜMETLER VE İKTİDAR MENSUPLARI; MUSTAFA KEMAL ATATÜRK’ÜN SÖYLEDİĞİ SÖZLERİ, UYGULADIĞI POLİTİKAYI, BİZLERE EMANET ETTİĞİ DEVRİMLERİNİ ANLAYABİLSELERDİ VE UYGULAYABİLSELERDİ, ÜLKEMİZ HERHALDE BUGÜNLERİ YAŞAMAZDI.

“Beni görmek demek, nasıl olursa olsun yüzümü görmek demek değildir. Benim düşüncelerimi, benim duygularımı anlıyorsanız duyuyorsanız, bu yeter” diyen Mustafa Kemal’i anladık mı?

KEMALİZM, TÜRK ULUSUNUN VAR OLMA DÜŞÜNCESİDİR.

MUSTAFA KEMAL’İN DÜŞÜNCE VE EYLEMİNİN BİR BÜTÜN OLARAK SAVUNULMASIDIR.

ATATÜRK’ÜN İZİNDEN GİTMEK ANLAMINDA ATATÜRKÇÜLÜĞÜN DE BİLİMSEL ADIDIR.

KEMALİZM, BÜTÜN DİĞER İDEOJİLERE KARŞI ÇIKARAK, TÜRK ULUSUNA TAM BAĞIMSIZ BİR GELECEK ARAYIŞI İÇİNE GİRMİŞTİR.

MUSTAFA KEMAL, HAYATTA HER ŞEY İÇİN, EN GERÇEK YOL GÖSTERİCİ OLARAK BİLİMİ KABUL ETMİŞTİR. BİLİM VE BİLİMSEL YÖNTEM, KEMALİZMİN TEMEL DAYANAK NOKTASIDIR.

Kemalizm, Laik ve Fen’e dayanan bilim anlayışı getirmiştir. Türk Dünyasını pozitif bilim dünyasının enginliklerine götürmüştür.

Bilim kavramının yanı sıra, laiklik anlayışı da metafizik değerlerin terk edilmesini ve pozitif bir anlayışın geçerli kılınmasını sağlamıştır.

Kemalizm, Türk dünyasına bilimsel yöntemi ve pozitivist felsefeyi getiren bir akım olmuştur.

Her ulus, devrimini toplumsal ortamın baskılarına ve gereksinmelerine bağlı olan durum ve konumuna, bu ihtilal ve devrimini olduğu zamana göre yapar.

Batı’nın dışında kalan dünya ülkeleri için çağdaşlaşma ve modern devlet olma yolunda Kemalizm yön göstermeye devam etmektedir.

20.yüzyılın ulus devletler çağını Kemalizm Ortadoğu’ya taşımıştır.

VATANIN BAĞIMSIZLIĞI VE ÜLKENİN BÜTÜNLÜĞÜ ÖNEMLİDİR.

ULUSUN BAĞIMSIZLIĞINI GENE ULUSUN AZİM VE KARARI KURTARACAKTIR.

ULUSU KURTARMAK, HALKIN SESİNİ DÜNYAYA DUYURMAK İÇİN HER TÜRLÜ DENETİMDEN UZAK BİR ULUSAL KURULUN VARLIĞI ZORUNLUDUR.

HER TÜRLÜ YABANCI İŞGAL VE SALDIRIYA KARŞI ULUS, BİRLİK VE BERABERLİK İÇERİSİNDE KENDİSİNİ KORUMALI VE DİRENMELİDİR.

ÜLKENİN MİLLİ VE MANEVİ DEĞERLERİNE ULUS OLARAK SAHİP ÇIKILMALIDIR.

HER TÜRLÜ İŞGAL VE SALDIRIYA KARŞI ULUS DİRENMELİ VE KENDİSİNİ KORUYACAK TEDBİRLERİ ALMALIDIR.

ULUSAL İRADEYİ TEMSİL EDEN BÜYÜK MİLLET MECLİSİ ÜSTÜN LÜĞÜNÜ VE HÂKİMİYETİNİ KORUMALIDIR.

YASAMA VE YÜRÜTME GÜCÜ TÜRKİYE BÜYÜK MİLLET MECLİSİNDE TOPLANMALIDIR.

ULUSUN GÜÇLÜ, MUTLU VE SAĞLAM BİR DÜZEN İÇİNDE YAŞAYABİLMESİ İÇİN DEVLETİN BÜTÜNÜYLE ULUSAL BİR POLİTİKA GÜTMESİ VE UYGULAMASI GEREKMEKTEDİR.

ULUSAL SINIRLARIMIZ İÇERİSİNDE HER ŞEYDEN ÖNCE KENDİ GÜCÜMÜZE DAYANARAK VARLIĞIMIZI KORUYUP ULUSUN VE YURDUN MUTLULUĞUNA VE BAYINDIRLIĞINA ÇALIŞMAK, GELİŞİGÜZEL ULAŞILAMAYACAK İSTEKLER PEŞİNDE ULUSU UĞRAŞTIRMAMAK VE ZARARA SOKMAMAK, UYGARLIK DÜNYASININ UYGARCA VE İNSANCA DAVRANIŞINI VE KARŞILIKLI DOSTLUĞUNU SAĞLAMAK GEREKLİDİR.

LOZAN TÜRK DEVLETİNİN, ÇAĞDAŞ DÜNYA TARAFINDAN TANINMASININ BELGESİDİR.

LOZAN ANTLAŞMASI, SEVR’İN ORTADAN KALDIRILMASINI SAĞLAMIŞ, MİSAK-I MİLLİ İLE BELİRLENEN VATANIN BÖLÜNMESİNİN ÖNÜNÜ KESMİŞTİR.

TÜRKİYE CUMHURİYETİ’Nİ ÇAĞDAŞ DÜNYANIN EŞİT BİR ÜYESİ OLARAK KABUL ETMESİ LOZAN İLE GERÇEKLEŞMİŞTİR.

LOZAN’DA İMZALANAN BELGE, TÜRKİYE CUMHURİYETİ’NİN UYGAR DÜNYA TARAFINDAN ONAY ANTLAŞMASIDIR.

GÜÇLÜ BİR TÜRKİYE ANCAK, GÜÇLÜ BİR ORDU İLE OLUŞTURULABİLİR. TÜRK HALKI BÜTÜN ULUSAL KAYNAKLARINI SEFERBER EDEREK ORDUSUNUN GÜCÜNÜ ZAYIFLATMAMALIDIR.

GÜÇLÜ TÜRKİYE EKONOMİK KALKINMANIN SAĞLANMASI İLE OLUR.

KEMALİST CUMHURİYET KÜLTÜRÜ, TÜRKLERİN TARİHTEN VE İSLAM’DAN GELEN KÜLTÜREL ÖZELLİKLERİNİ, ANADOLU’NUN ON ASIRLIK GEÇMİŞİNDEN GELEN KÜLTÜREL ZENGİNLİKLERLE DE KAYNAŞTIRMAYA ÇALIŞMIŞTIR. BİLİMİN YOL GÖSTERİCİLİĞİNDE CUMHURİYET KÜLTÜRÜ YENİDEN KURULMAYA ÇALIŞILMIŞTIR.

BUGÜN GELDİĞİMİZ NOKTADA, ATATÜRK’ÜN YOLUNDAN AYRILINDIĞINDAN CUMHURİYET KÜLTÜRÜ YOK OLMAK ÜZEREDİR. ESKİYE OSMANLI KÜLTÜRÜNE DÖNÜLMEK İSTENMEKTEDİR.

DÜNYA’DA BATI EMPERYALİZMİNE DİRENEN ULUS DEVLETLER, KEMALİST DEVRİMİN YÖNTEMLERİNDEN YARARLANIRLARKEN, ÇİN’DEKİ SUN YAT SEN YÖNETİMİ İLE HİNDİSTAN’IN BAĞIMSIZLIK ÖNDERLERİ MUSTAFA KEMAL’İN YOLUNDAN GİDERLERKEN, İSLAM ÜLKELERİ VE AFRİKA BÖLGELERİ KEMALİST DEVRİMİN RÜZGÂRI İLE SARSILIRKEN, TÜRKİYE’NİN KEMALİZM ÇİZGİSİNDEN UZAKLAŞMASINDAN SÖZ EDİLMEMESİ GEREK.

KEMALİZM’İN TEMELİ ALTI İLKEDİR.

İNKILAPCILIK

HALKÇILIK,

DEVLETÇİLİK,

ULUSALCILIK,

CUMHURİYETÇİLİK VE

LAİKLİK İLKELERİ

OLARAK SAYILAN ATATÜRK İLKELERİ, AYNI ZAMANDA KEMALİZM’İN ANA ÇEKİRDEĞİNİ OLUŞTURURLAR.

SEÇİCİ VE ÖZGÜN BİR YOLDAN BİRLEŞTİRİCİ OLMAYA ÇALIŞAN MUSTAFA KEMAL, TÜRKİYE GERÇEKLERİNİN KENDİNE ÖZGÜ YAPISINI DİKKATE ALARAK HİÇBİR SİYASAL İDEOLOJİYİ YA DA DEVRİMİ TÜMÜYLE KOPYA ETMEYEN, AMA BUNLARIN HEPSİNDEN YARARLANARAK ORTAYA, KENDİNE ÖZGÜ, ÇAĞDAŞ BİR TÜRK MODELİ GETİREN SİYASAL TUTUMU İZLEMİŞTİR.

BU YÖNÜ İLE KEMALİZM, DÜNYA ÜLKELERİNE FARKLI BİR SEÇENEK SUNMAKTADIR.

EMPERYALİZME KARŞI ULUSAL KURTULUŞ SAVAŞI VERMEK ZORUNDA KALAN BATI’NIN DIŞINDAKİ GERİ ÜLKELER İÇİN KEMALİZM, ÖNEMLİ BİR GELECEK PROGRAM SUNMAKTADIR.

BUNU YAPARKEN DE TAKLİTÇİ DEĞİL, ÖZGÜN BİR SENTEZE ELEKTRİK BİR YÖNTEMLE ULAŞMAK İSTEYEN ULUSALCI BİR YAKLAŞIMI GÜNDEME GETİRMEKTEDİR.

AKILCI VE SİYASAL BİR BİLİNCE SAHİP BİR EYLEMİN GÖRÜŞÜ OLAN KEMALİZMİN ÖNCELİKLE BİLİME VE BİLİMSEL YAKLAŞIMA ÖNEM VERDİĞİNİ VURGULAMAK GEREKİR.

ATATÜRK LAİK BİR TOPLUM YARATMAK İÇİN, DİNSEL İÇERİKLİ MİLLET KAVRAMI YERİNE ULUS KAVRAMINI YENİ BİR KAVRAM OLARAK OTURTMAYA ÇALIŞMIŞTIR.

ULUSUN VARLIĞI ÖNEMLİDİR. HER TÜRLÜ EMPERYALİST BÖLÜCÜ POLİTİKAYA KARŞILIK TÜRK TOPLUMU, KEMALİST ULUSALCILIK İLKESİ İLE BÜTÜNLÜĞÜNÜ KORUMALIDIR.

ÜZERİNDE YAŞANAN VATANI VE ORTAK BAĞIMSIZ BİR GELECEĞİ SAVUNMAK ANLAMINDA, KEMALİST ULUSALCILIK, KÜRESELLEŞMENİN ETNİK VE DİNSEL BÖLÜCÜLÜĞÜNE KARŞI VERİLECEK EN ETKİN YANITTIR.

BU NEDENLE, MİSAK-I MİLLİ SINIRLARI İÇERİSİNDE YAŞAYAN TÜM İNSANLARI KÖKENLERİNE BAKMADAN BİR YENİ ULUS KAVRAMI ALTINDA BİR ARAYA GETİRMEK KEMALİZM’İN HEDEFİDİR.

“NE MUTLU TÜRKÜM DİYENE” CÜMLESİ BU AMACIN GÖSTERGESİDİR.

MUSTAFA KEMAL, İNSANLARIN GELDİKLERİ KÖKEN İLE UĞRAŞMIYORDU, AMA GELECEKTE YENİ BİR ULUS KAVRAMI ÇERÇEVESİNDE BİR ARAYA GETİRMEK İSTİYORDU.

2018 YILI İTİBARİ İLE İNSANLAR ETNİK KÖKENLERİ İLE AYRIŞTIRILMIŞ BULUNMAKTADIR.

BİZİM AMACIMIZ İSE MUSTAFA KEMALİN YOLUNDA GİDEREK İNSANLARI ULUS KAVRAMI ALTINDA BİR ARAYA GETİRMEK, “ NE MUTLU TÜRKÜM DİYEN” BİR TOPLUMU YARATMAKTIR.

ORTAÇAĞ KARANLIĞINDAN ÇAĞDAŞ AYDINLIĞA GEÇİŞİ SAĞLAYAN KEMALİST DEVRİM, TÜRKİYEDE AYDINLANMA HAREKETİNİN ÖNCÜSÜ OLMUŞTUR.

GÜNÜMÜZDE DEVAM EDEN BU SÜREÇ, KEMALİST DEVRİMİN KORUNMASI İLE TAMAMLANACAKTIR.

KEMALİST DEVRİM, CUMHURİYET VE DEMOKRASİ SÜRECİNİN TAMAMLANMASI İLE TAM ANLAMDA AMACINA ULAŞMIŞ SAYILACAKTIR. 

KEMALİST DEVRİMCİLİK İLKESİ TÜRK ULUSUNU ÇAĞDIŞI ÇİZGİLERE ÇEKMEK İSTEYENLERE KARŞI EN ÖNEMLİ DAYANAKLARDAN BİRİSİDİR.

KEMALİZM, TÜRK HALKINI, ÇOK SOYLU VE TEMİZ YÜREKLİ BİR HALK OLARAK BENİMSEMİŞ VE KENDİSİNE GERÇEKTEN HİZMET EDENLERE TÜRK HALKINA SAHİP ÇIKACAĞINI AÇIKÇA DİLE GETİRMİŞTİR.

BU DOĞRULTUDA YENİ TÜRKİYE DEVLETİ’NİN BİR HALK DEVLETİ OLDUĞU, HALKIN ÇIKARLARINI EMPERYALİZME KARŞI SAVUNACAĞI AÇIKÇA BELİRTİLMİŞTİR.

KEMALİZMİN HALKÇILIK İLKESİ, HALKIN UYANDIRILMASI, BİLİNÇLENDİRİLEREK YÖNETİMİN BİR HALK HÜKÜMETİ OLMASI, HALKIN ÇIKARLARI DOĞRULTUSUNDA DEVLETİN YÖNETİLMESİ VE HALKA KARŞI OLAN GÜÇLERİN SİYASAL ALANDAN TEMİZLENMESİ GİBİ ANLAMLARI İÇERİĞİNDE TAŞIMAKTADIR.

KEMALİST HALKÇILIK ANLAYIŞI, ANADOLU VE RUMELİ’DE YAŞAYAN FARKLI KÖKENLERDEN GELEN İNSAN TOPLULUĞUNUN BİLİMSEL VE GERÇEKÇİ ANLAMDA KAVRANMASIDIR. 

HALKÇILIK ANLAYIŞINA DAYANAN BİR ULUS DEVLET, KEMALİST HALKÇILIK İLKESİ İLE MÜMKÜN OLMUŞTUR.

KEMALİZMİN EN ÖNEMLİ İLKELERİNDEN BİRİSİ DE LAİKLİKTİR.

ULUSAL SINIRLAR İÇİNDE FARKLI DİNDEN VE MEZHEPTEN GELEN İNSANLARI, ULUSAL POTADA BİR ARAYA GETİREBİLMEK İÇİN LAİKLİK İLKESİNİN BENİMSENMESİ TÜRKİYE CUMHURİYETİNİN ÇAĞDAŞ DÜNYAYA YANSIYAN OLUMLU YÜZÜ OLMUŞTUR.

POZİTİVİST BİR BİLİMSELCİLİKLE EŞ ANLAMLI OLARAK ELE ALINAN LAİKLİK İLKESİ, DİN VE DEVLET İŞLERİNİ KESİN HATLARI İLE BİRBİRİNDEN AYIRMIŞ, DEVLETİN YÖNETİM İŞLERİNİN KESİNLİKLE DİNSEL BASKI YA DA OTORİTEDEN UZAK KALMASI SAĞLANMIŞ, DİN VİCDAN İŞİ OLARAK BİREYLERİN ÖZGÜN SEÇİMİNE BIRAKILMIŞTIR.

ÇAĞDAŞLAŞMANIN ÖN KOŞULU OLARAK BENİMSENEN LAİKLİK İLKESİ, TOPLUMUN, ORTAÇAĞDAN KALMA DİNSEL BASKIDAN UZAKLAŞMASINI SAĞLAMIŞ VE DAHA SONRA HIZLA ÇAĞDAŞ DEVLET YAPILANMASINA YÖNELMEDE SON DERECE ELVERİŞLİ BİR ORTAM YARATMIŞTIR.

KEMAL ATATÜRK, MÜSLÜMANLIKTA RUHBAN SINIFI OLMADIĞINI, İSLAM’IN HER İNSAN İÇİN GERÇEĞİ VE BİLİMİ ARAMAYI ZORUNLU KILDIĞINI, HİÇ KİMSENİN ARKASINDAN GİTMEYE GEREK OLMADIĞINI, NE BİLİMİ NE DE DİNİ ANLAMIŞ HOCA KILIKLI CAHİLLERİN ÖNEMSENMEMESİ GEREKTİĞİNİ, GERÇEK DİN BİLGİNLERİNİN İSE SAYGI GÖRMESİ GEREKTİĞİNİ, TÜRK ULUSUNUN DİNDARLIĞI, ANCAK SADE BİR YAŞAM ÇERÇEVESİNDE ELE ALABİLECEĞİNİ, SAÇMA SAPAN BOŞ İNANÇLARIN KAFALARDAN ÇIKARTILMASI GEREKTİĞİNİ İFADE EDEREK, DİN VE LAİKLİK ÜZERİNE KEMALİZMİN ANLAYIŞINI ÇEŞİTLİ KONUŞMALARINDA AÇIKLAMIŞTIR.

KURAN’I Türkçeye çevirten KEMALİZM, DİNİN HALK KİTLELERİ TARAFINDAN ANLAŞILARAK BENİMSENMESİNİ İSTEMİŞTİR.

LAİKLİK İLKESİ, TÜRKİYE CUMHURİYETİ’NİN GELECEĞİNİ İSLAM DÜNYASINDA DEĞİL, ÇAĞDAŞ DÜNYADA ARADIĞININ AÇIK GÖSTERGESİDİR. BU DOĞRULTUDA CUMHURİYET YÖNETİMİ BATI İLE ENTEGRASYONUNUN ÇABASI İÇİNDE OLMUŞTUR.

KEMALİST LAİKLİK ANLAYIŞI TÜRK ULUSUNA ÇAĞDAŞ BİR CUMHURİYET DÜZENİ KAZANDIRMIŞTIR.

ATATÜRK, “SÖYLEV’İN GENEL DURUM BÖLÜMÜNDE ŞUNLARI SÖYLEMEKTEDİR.

“TEMEL İLKE, TÜRK ULUSUNUN ONURLU VE ŞEREFLİ BİR ULUS OLARAK YAŞAMASIDIR. BU, ANCAK TAM BAĞIMSIZ OLMAKLA SAĞLANABİLİR. NE KADAR ZENGİN, MÜREFFEH OLURSA OLSUN BAĞIMSIZLIKTAN YOKSUN BİR ULUS, UYGAR İNSANLIK KARŞISINDA UŞAK KALMAKTAN ÖTEYE GİDEMEZ.  YABANCI BİR DEVLETİN KORUYUCULUĞUNU VE KOLAYCILIĞINI KABUL ETMEK, İNSANLIK NİTELİKLERİNDEN YOKSUNLUĞU, GÜÇSÜZLÜĞÜ VE BECERİKSİZLİĞİ İTİRAFTAN BAŞKA BİR ŞEY DEĞİLDİR.

OYSA TÜRK’ÜN ONURU, KENDİSİNE GÜVENİ VE YETENEKLERİ ÇOK YÜKSEK VE BÜYÜKTÜR. BÖYLE BİR ULUS, ESİR YAŞAMAKTANSA YOK OLSUN DAHA İYİDİR.

ÖYLEYSE, YA BAĞIMSIZLIK YA ÖLÜM!”

BİZLER; BAĞIMSIZ, ÇAĞDAŞ, DEMOKRAT, LAİK TÜRKİYE CUMHURİYETİ’NİN YAŞAMASINI VE YAŞATILMASINI İSTEYEN VE NE MUTLU TÜRK’ÜM DİYEBİLEN KİŞİLERİN DEVLETİN TÜM KURUM VE KURULUŞLARINDA GÖREV ALMASINI ARZU ETMEKTEYİZ.

YUKARIDA ARZ ETTİĞİMİZ FİKİR VE DÜŞÜNCELERDE OLANLARIN BİZLERLE BERABER OLMALARI EN BÜYÜK ARZUMUZDUR.

EVET Mİ? HAYIR MI?