28 Haziran 2018 Perşembe

Cargill Dosyası: 3) AİHM'nin Bursa Barosu Başkanlığı ve Diğerleri v. Türkiye kararına ilişkin, basın özetinin Türkçe çevirisidir. ABD şirketi Cargill'e karşı yargı kararlarının uygulanmaması: başvuranların etkili yargısal korunma hakkının ihlali


AİHM'nin Bursa Barosu Başkanlığı ve Diğerleri v. Türkiye kararına ilişkin, basın özetinin Türkçe çevirisidir.
ABD şirketi Cargill'e karşı yargı kararlarının uygulanmaması:
başvuranların etkili yargısal korunma hakkının ihlali

Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi, (AİHM) Bursa Barosu Başkanlığı ve Diğerleri v. Türkiye başvurusunda Avrupa İnsan hakları Sözleşmesi'nin (AİHS) m.6/1 adil yargılanma hakkının ihlal edildiğine; oybirliğiyle karar verdi.

Dava, Amerikan şirketi (Cargill) tarafından Bursa ili, Orhangazi ilçesinde, tarım arazileri üzerinde bir nişasta fabrikası inşasına ve işletilmesine izin veren idari işlemlerin (kararların) yürütmesinin durduran ve iptal eden birçok mahkeme kararının uygulanmamasıyla ilgiliydi.

Mahkeme, başvuruculardan sadece altısı yönünden başvuruyu kabul etmiştir. Mahkeme, özellikle, bir dizi kesin ve uygulanması gerekli mahkeme kararlarına uygulamak için için gerekli önlemleri almaktan kaçınan ulusal makamların, başvuranları etkili yargı korumasından mahrum bıraktığını özellikle vurgulamıştır.

Başlıca Olgular
Başvuranlar, Bursa Barosu Başkanlığı (Bursa Barosu) ve Doğa ve Çevre Koruma Derneği (Bursa, Türkiye), 1947-1980 yılları arasında doğan ve Bursa'da yaşayan 21 Türk vatandaşıdır.

Cargill şirketi, tarım arazilerinde bir nişasta fabrikasının inşası için 1997 yılında bir yatırım ruhsatı  ve daha sonra Haziran 1998'de inşaat ruhsatı almıştır. Buna paralel olarak idare, fabrikanın inşa edilmesi için arazi kullanım planında (1/25.000 ölçekli İznik Gölü Çevre Düzeni Planı) birkaç kez değişiklik yapmıştır. Verilen deşarj, emisyon ve inşaat izinleri 2004 yılında iptal edilmiştir.

Arazi kullanım planında yapılan birçok değişikliğin ve Bakanlar Kurulunca verilen inşaat izinlerinin Bursa İdare Mahkemesi ve Danıştay tarafından yürütmesinin durdurulması ve iptal edilmesine rağmen, nişasta fabrikası 1998-2002 yılları arasında inşa edilmiştir. Başvurucuların itirazlarına rağmen bu kararlar yetkililer tarafından uygulanmamıştır. 2000 yılında üretime başlayan fabrika, şu anda halen faaliyet göstermektedir.

2005 yılında, bazı başvurucular, yargı kararlarının uygulanmaması nedeniyle Asliye Hukuk Mahkemesi'nde tazminat davası açmışlardır. Mahkeme, 2009 Nisan'ında da Gemlik Belediye Başkanı'nın davacılara manevi tazminat ödemesine karar vermiştir. Ancak mahkeme, dönemin Başbakanı Recep Tayyip ERDOĞAN ve Bayındırlık ve İskan Bakanı Zeki ERGEZERN hakkındaki davaları reddetti.  Başvuranlar bu kararı Yargıtay'da temyiz ettiler. Yargıtay, Başbakan, Bayındırlık ve İskan Bakanı ve Belediye Başkanı'nın kararın uygulanmasından sorumlu olmalarına rağmen, İdare Mahkemesi kararlarının usulüne uygun olarak uygulanmadığına karar verip; kararı bozdu. Asliye Hukuk Mahkemesi, Yargıtay kararına uymayıp; eski kararında direndi. Bu dava halen devam etmektedir.

Hükümet, tarım dışı faaliyetler için kullanılan tarım arazilerinin durumunu düzenlemek amacıyla 2007 ve 2008 yıllarında, Toprak Koruma ve Arazi Kullanımı Kanunu ilişkin yasa değişikliğini, iki  kez Meclis'e getirmiştir. Anayasa Mahkemesi ikinci değişikliği (26 Mart 2008'de kabul edildi). Anayasa'ya uygun bulmuştur.  Bu değişiklik, Cargill’in 1998’den bu yana verilmiş ve uygulanmamış kesin mahkeme kararlarına rağmen faaliyetlerine devam etmesini sağlamıştır.

Şikeyetler, usul ve Mahkemenin  bileşimi
Başvurucular, AİHS'nin 2. maddesine (yaşam hakkı) ve 13. maddesine (etkili bir başvuru hakkı) istinaden, yerel mahkemelerin kararlarının uygulanmamasından ve yargılamanın süresinden şikayetçi olmuşlardır. Mahkeme, söz konusu şikayetleri tek başına Madde 6 (adil yargılanma hakkı) uyarınca incelemeye karar vermiştir. Başvuruclar, ayrıca, madde 2 (yaşama hakkı) ve madde 8 özel hayata ve aile hayatına saygı hakkı) kapsamında haklarının ihlalinden de şikayetçi olmuşlardır.

Mahkemenin kararı
Madde 6 § 1 (adil yargılanma hakkı)
1. Kabul Edilebilirlik: Mahkeme, iç hukuk davalarına aktif olarak katılan, söz konusu idari kararların iptal edilmesini isteyen (Ali Arabacı, Ali Rahmi Beyreli, Nadir Erol, Levent Geçelli, Mustafa Özçelik ve Yahya Şimşek) başvurucular yönünden başvurunun kabul edilebilir olduğunu tespit etmiş ve Sözleşme'nin iddia edilen ihlalleri hakkında, Sözleşme'nin 34. maddesi (bireysel başvuru hakkı) anlamında mağdur olduklarına karar vermiştir.
2. Sözleşme'nin 6. Maddesinin uygulanabilir olup olmadığı: Mahkeme, mevcut davada başvuranlar tarafından ortaya atılan ihtilafın “medeni haklar” ile yeterli bir bağlantısının olması nedeniyle, hak iddia edebilecekleri; 6. Maddenin uygulanabilir olduğu görüşündedir. Başvurucular diğer iddialarının yanı sıra, söz konusu fabrikanın çevreye olan zararlı etkilerine ilişkin iddialarda bulunmuşlar ve Yargıtay 26 Mayıs 2008 tarihli kararında davacıların böyle bir medeni haklarının olduğunu kabul etmiştir.
3. Esasa ilişkin
Mahkeme, en azından 12 Ocak 1999 tarihinden itibaren 21 Kasım 2008 tarihine kadar, Bursa Valiliği'nin Cargill'e faaliyetlerini sürdürmesi için yeni bir izin vermesi üzerine, idari mahkemelerin kararlarının gerçekten uygulanmadığını tespit etmiştir. Mahkeme, Yargıtay'ın 21 Kasım 2009 tarihli kararında, dönemin Başbakanı, Bayındırlık ve İskan Bakanı ve Gemlik Belediye Başkanı'nın, mahkeme kararlarının uygulanması konusunda sorumlu olmalarına rağmen idare mahkemesi kararlarını uygulamadıkları tespitini, özellikle vurgular.
26 Mart 2008 tarihli ve tarım dışı amaçlar için kullanılan tarım arazilerinin durumunun düzeltilmesi olasılığını doğuran yasal düzenlemeden sonraki aşamada, idare mahkemesinde iptal davası açıldığını; ancak Mahkeme (AİHM) bu davaların sonucu hakkında spekülasyon yapılmasına gerek olmadığı görüşündedir. Bununla birlikte, Mahkeme, Yargıtay'ın Başbakan tarafından imzalanan ve Cargill şirketini bilgilendirerek, Fabrika ile ilgili olarak yatırım ruhsatının müteakiben  kesin olarak iptaline rağmen, operasyonlarının takibi için idari ve yasal bir zemin oluşturmak üzere yeni girişimlerde bulunulmasını eleştirdiğini, gözlemlemiştir. Söz konusu değişiklik aynı zamanda fabrikanın bu yeni durumda, çıkarılan yeni izinler altında faaliyetini yürütebildiği anlamına da geliyordu.
Bu bağlamda, Mahkeme, hukukun üstünlüğünün temel unsurlarından birinin hukuki kesinlik ilkesi olduğunu ve herhangi bir anlaşmazlıkla ilgili nihai bir yargı kararının sorgulanmaması gerektiğini yinelemiştir. Yasa değişikliği, henüz uygulanmamış birçok nihai (kesin) yargı kararının etkisiz hale getirilmesini mümkün kılmıştır. Sonuç olarak, Mahkeme, bir dizi nihai ve uygulanabilir yargı kararını uygulamak için gerekli tedbirlerin almaktan yıllardır kaçınan ulusal makamların, başvuranları etkili yargı korumasından mahrum bıraktığını tespit etmiştir. Dolayısıyla, 6 § 1 maddesi (adil yargılanma hakkı) ihlal edilmiştir.
Hatalar olmuşsa affolaaaa.........

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder