AİHM'nin
Bursa Barosu Başkanlığı ve Diğerleri v. Türkiye kararına ilişkin, basın
özetinin Türkçe çevirisidir.
ABD
şirketi Cargill'e karşı yargı kararlarının uygulanmaması:
başvuranların
etkili yargısal korunma hakkının ihlali
Avrupa
İnsan Hakları Mahkemesi, (AİHM) Bursa Barosu Başkanlığı ve
Diğerleri v. Türkiye başvurusunda Avrupa İnsan hakları Sözleşmesi'nin (AİHS)
m.6/1 adil yargılanma hakkının ihlal edildiğine; oybirliğiyle karar verdi.
Dava,
Amerikan şirketi (Cargill) tarafından Bursa ili, Orhangazi ilçesinde, tarım
arazileri üzerinde bir nişasta fabrikası inşasına ve işletilmesine izin veren
idari işlemlerin (kararların) yürütmesinin durduran ve iptal eden birçok
mahkeme kararının uygulanmamasıyla ilgiliydi.
Mahkeme,
başvuruculardan sadece altısı yönünden başvuruyu kabul etmiştir. Mahkeme,
özellikle, bir dizi kesin ve uygulanması gerekli mahkeme kararlarına uygulamak
için için gerekli önlemleri almaktan kaçınan ulusal makamların, başvuranları
etkili yargı korumasından mahrum bıraktığını özellikle vurgulamıştır.
Başlıca
Olgular
Başvuranlar,
Bursa Barosu Başkanlığı (Bursa Barosu) ve Doğa ve Çevre Koruma Derneği (Bursa,
Türkiye), 1947-1980 yılları arasında doğan ve Bursa'da yaşayan 21 Türk
vatandaşıdır.
Cargill
şirketi, tarım arazilerinde bir nişasta fabrikasının inşası için 1997 yılında
bir yatırım ruhsatı ve daha sonra
Haziran 1998'de inşaat ruhsatı almıştır. Buna paralel olarak idare, fabrikanın
inşa edilmesi için arazi kullanım planında (1/25.000 ölçekli İznik Gölü Çevre
Düzeni Planı) birkaç kez değişiklik yapmıştır. Verilen deşarj, emisyon ve
inşaat izinleri 2004 yılında iptal edilmiştir.
Arazi
kullanım planında yapılan birçok değişikliğin ve Bakanlar Kurulunca verilen
inşaat izinlerinin Bursa İdare Mahkemesi ve Danıştay tarafından yürütmesinin
durdurulması ve iptal edilmesine rağmen, nişasta fabrikası 1998-2002 yılları
arasında inşa edilmiştir. Başvurucuların itirazlarına rağmen bu kararlar
yetkililer tarafından uygulanmamıştır. 2000 yılında üretime başlayan fabrika,
şu anda halen faaliyet göstermektedir.
2005
yılında, bazı başvurucular, yargı kararlarının uygulanmaması nedeniyle Asliye
Hukuk Mahkemesi'nde tazminat davası açmışlardır. Mahkeme, 2009 Nisan'ında da
Gemlik Belediye Başkanı'nın davacılara manevi tazminat ödemesine karar
vermiştir. Ancak mahkeme, dönemin Başbakanı Recep Tayyip ERDOĞAN ve Bayındırlık
ve İskan Bakanı Zeki ERGEZERN hakkındaki davaları reddetti. Başvuranlar bu kararı Yargıtay'da temyiz
ettiler. Yargıtay, Başbakan, Bayındırlık ve İskan Bakanı ve Belediye
Başkanı'nın kararın uygulanmasından sorumlu olmalarına rağmen, İdare Mahkemesi
kararlarının usulüne uygun olarak uygulanmadığına karar verip; kararı bozdu.
Asliye Hukuk Mahkemesi, Yargıtay kararına uymayıp; eski kararında direndi. Bu
dava halen devam etmektedir.
Hükümet,
tarım dışı faaliyetler için kullanılan tarım arazilerinin durumunu düzenlemek
amacıyla 2007 ve 2008 yıllarında, Toprak Koruma ve Arazi Kullanımı Kanunu
ilişkin yasa değişikliğini, iki kez
Meclis'e getirmiştir. Anayasa Mahkemesi ikinci değişikliği (26 Mart 2008'de
kabul edildi). Anayasa'ya uygun bulmuştur.
Bu değişiklik, Cargill’in 1998’den bu yana verilmiş ve uygulanmamış
kesin mahkeme kararlarına rağmen faaliyetlerine devam etmesini sağlamıştır.
Şikeyetler, usul ve
Mahkemenin bileşimi
Başvurucular,
AİHS'nin 2. maddesine (yaşam hakkı) ve 13. maddesine (etkili bir başvuru hakkı)
istinaden, yerel mahkemelerin kararlarının uygulanmamasından ve yargılamanın
süresinden şikayetçi olmuşlardır. Mahkeme, söz konusu şikayetleri tek başına
Madde 6 (adil yargılanma hakkı) uyarınca incelemeye karar vermiştir.
Başvuruclar, ayrıca, madde 2 (yaşama hakkı) ve madde 8 özel hayata ve aile
hayatına saygı hakkı) kapsamında haklarının ihlalinden de şikayetçi
olmuşlardır.
Mahkemenin
kararı
Madde 6 § 1 (adil yargılanma hakkı)
1. Kabul Edilebilirlik: Mahkeme, iç hukuk davalarına aktif olarak katılan, söz konusu idari kararların iptal edilmesini isteyen (Ali Arabacı, Ali Rahmi Beyreli, Nadir Erol, Levent Geçelli, Mustafa Özçelik ve Yahya Şimşek) başvurucular yönünden başvurunun kabul edilebilir olduğunu tespit etmiş ve Sözleşme'nin iddia edilen ihlalleri hakkında, Sözleşme'nin 34. maddesi (bireysel başvuru hakkı) anlamında mağdur olduklarına karar vermiştir.
Madde 6 § 1 (adil yargılanma hakkı)
1. Kabul Edilebilirlik: Mahkeme, iç hukuk davalarına aktif olarak katılan, söz konusu idari kararların iptal edilmesini isteyen (Ali Arabacı, Ali Rahmi Beyreli, Nadir Erol, Levent Geçelli, Mustafa Özçelik ve Yahya Şimşek) başvurucular yönünden başvurunun kabul edilebilir olduğunu tespit etmiş ve Sözleşme'nin iddia edilen ihlalleri hakkında, Sözleşme'nin 34. maddesi (bireysel başvuru hakkı) anlamında mağdur olduklarına karar vermiştir.
2. Sözleşme'nin 6. Maddesinin
uygulanabilir olup olmadığı: Mahkeme, mevcut davada
başvuranlar tarafından ortaya atılan ihtilafın “medeni haklar” ile
yeterli bir bağlantısının olması nedeniyle, hak iddia edebilecekleri; 6.
Maddenin uygulanabilir olduğu görüşündedir. Başvurucular diğer iddialarının
yanı sıra, söz konusu fabrikanın çevreye olan zararlı etkilerine ilişkin
iddialarda bulunmuşlar ve Yargıtay 26 Mayıs 2008 tarihli kararında davacıların
böyle bir medeni haklarının olduğunu kabul etmiştir.
3.
Esasa ilişkin
Mahkeme, en azından 12 Ocak 1999
tarihinden itibaren 21 Kasım 2008 tarihine kadar, Bursa Valiliği'nin Cargill'e
faaliyetlerini sürdürmesi için yeni bir izin vermesi üzerine, idari
mahkemelerin kararlarının gerçekten uygulanmadığını tespit etmiştir. Mahkeme,
Yargıtay'ın 21 Kasım 2009 tarihli kararında, dönemin Başbakanı, Bayındırlık ve
İskan Bakanı ve Gemlik Belediye Başkanı'nın, mahkeme kararlarının uygulanması
konusunda sorumlu olmalarına rağmen idare mahkemesi kararlarını uygulamadıkları
tespitini, özellikle vurgular.
26 Mart 2008 tarihli ve tarım dışı amaçlar için kullanılan
tarım arazilerinin durumunun düzeltilmesi olasılığını doğuran yasal
düzenlemeden sonraki aşamada, idare mahkemesinde iptal davası açıldığını; ancak
Mahkeme (AİHM) bu davaların sonucu hakkında spekülasyon yapılmasına gerek
olmadığı görüşündedir. Bununla birlikte, Mahkeme, Yargıtay'ın Başbakan
tarafından imzalanan ve Cargill şirketini bilgilendirerek, Fabrika ile ilgili
olarak yatırım ruhsatının müteakiben
kesin olarak iptaline rağmen, operasyonlarının takibi için idari ve
yasal bir zemin oluşturmak üzere yeni girişimlerde bulunulmasını eleştirdiğini,
gözlemlemiştir. Söz konusu değişiklik aynı zamanda fabrikanın bu yeni durumda,
çıkarılan yeni izinler altında faaliyetini yürütebildiği anlamına da geliyordu.
Bu bağlamda, Mahkeme, hukukun
üstünlüğünün temel unsurlarından birinin hukuki kesinlik ilkesi olduğunu ve
herhangi bir anlaşmazlıkla ilgili nihai bir yargı kararının sorgulanmaması
gerektiğini yinelemiştir. Yasa değişikliği, henüz uygulanmamış birçok nihai
(kesin) yargı kararının etkisiz hale getirilmesini mümkün kılmıştır. Sonuç
olarak, Mahkeme, bir dizi nihai ve uygulanabilir yargı kararını uygulamak için
gerekli tedbirlerin almaktan yıllardır kaçınan ulusal makamların, başvuranları
etkili yargı korumasından mahrum bıraktığını tespit etmiştir. Dolayısıyla, 6 §
1 maddesi (adil yargılanma hakkı) ihlal edilmiştir.
Hatalar olmuşsa affolaaaa.........
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder